“Bu kitapta, evrim yoluyla miras aldığımız bağışıklık sisteminin temel yapıtaşlarının işlevlerini nasıl eşgüdümlü hale getirdikleri incelenmiştir. Bu iş normalde o kadar iyi yapılır ki, gündelik hayatımız üzerindeki etkisine pek aldırış etmeyiz ve ancak işler kötüye gittiğinde bizim için önemli hale gelir.” İnsanlık, bağışıklık sisteminden yararlanarak aşı geliştirmede son derece başarılı oldu. Fakat dünya genelinde halen HIV, sıtma, tüberküloz gibi pek çok zorlu enfeksiyonla, ayrıca kalp-damar hastalıkları, kanser, bunama gibi hastalıklarla karşı karşıyayız. Bu tür hastalıkların önlenmesi ve iyileştirilmesi, bağışıklık sisteminin hedeflerinin daha iyi anlaşılmasına bağlı. Bağışıklığı güçlendiren tedavilerin 21. yüzyılın hastalıklarına karşı korunma amacıyla nasıl geliştirilebileceği araştırılan bir başka güncel konu. Oxford Üniversitesi’nin cep kitapları serisinden yayımlanan bu kitabında yazar Paul Klenerman bağışıklık sisteminin hastalıkta ve sağlıkta nasıl çalıştığını anlatıyor. Bağışıklık sisteminin işleyişindeki temel ilkeleri açıklayarak ilerleyen yazar, bağışıklık sisteminin temel paradigması olan kendinden olan ile kendinden olmayanı ayırt etme yeteneğini vurguluyor. Gereğinden az bağışıklığın ve gereğinden fazla bağışıklığın sonuçlarına değinerek, doğal ve edinilmiş bağışıklığın işleyişini özlü bir biçimde aktarıyor.