Dünyanın en sıradan insanı. Hayal kuracak vakti olmamış hiç Zaten hayal kurmayı bilmiyor ki, öğrenmemiş! Önüne gelene “kısmet” diyerek boynunu bükmüş. Bildiği tek şey sürekli ama sürekli çalışmakmış. Başka türlü karnını nasıl doyuracaktı? Mesleği de yoktu ki. Limon satarak başlamış işe. Zaman çabuk geçmiş. Onun tanımadığı duymadığı birileri, “Ankara’da halktan biri, sıradan bir yüz olsun” demişler. Hayatında ilk kez bir seçimde oy kullanmış, o seçimle de Meclis’e ışınlanmış… “Vekilsin artık!” dediklerinde, “Kimin vekiliyim ağa?” demiş. Hiç bilmediği bir iş! “Bilmen gerekmiyor” demişler, rahatlamış. Ama bu yetmezmiş gibi bir de âşık olmuş! Hayatında ilk kez yaşadığı bir duyguymuş, ona çok yabancıymış, kapılmış. Ama ne büyük aşk! Çoluğum çocuğum var dememiş, varını yoğunu satmış. Elini bile dokunmadığı bir kadın yüzünden dünyaya rezil olmuş. Sadece kendisini de rezil etmemiş, vekili olduğu ülkesini de rezil etmiş.