Bir varmış bir yokmuş, tam da şimdiki zaman içinde, bir gezegen varmış ve bu gezegende yaşayan canlı türü, insan denen iki ayaklı varlık her yıl yüz otuz beş milyar litre bira tüketiyormuş. (İnanmazsanız internetten araştırın!) Bu azgın tüketim ürününün renginden, kabarcığından, köpüğünden, geğirtisinden, kısacası huyundan ve suyundan etkilenenler arasında zeki mi zeki bir kız çocuğu ile bu kızın şaşkın annesi, duyarsız babası ve çılgın amcası da yer alıyormuş. İşte B, Bira, çekici olduğu kadar yıkıcı da olabilecek yukarıdaki bu dört karakteri bir araya getiriyor ve okuru, gerçekliğin sınırından geçirerek gizem dünyasına doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Sizi temin ederiz, zeki ve cesuryürek bir ufaklık ile kızıl saçlı Bira Perisi’nin eşliğinde gerçekleşen bu yolculukta, kimilerine at sidiğini andıran kimilerine göreyse altın sarısı rengiyle insanı baştan çıkaran bu sıvının tüm sırlarına vakıf olacaksınız. Ve kim bilir, belki de cesarete, mutluluğa, sevgiye ve daha pek çok “anarşist” duyguya ilişkin sırlara da...