2024 yılı, beklenen ve beklenmeyen sonuçlarıyla seçim değerlendirmeleriyle başladı. Toplumsal dengeleri göstermesi, siyasal özneleşme süreçlerinin iktidar mekanizmalara potansiyel etkisini ölçmekte kısmen de olsa işlevi bakımından önem taşıyan bu seçimlerden önemlilerinden biri kuşkusuz Avrupa Parlamentosu seçimleriydi. Faşist hareket ve yapıların kuvvetlenmesi şimdiye kadar birçok yönüyle değerlendirildi, değerlendirilmeye devam ediyor; fakat daha önemlisi gündem bölümündeki söyleşisinde Kumru Başer’in vurguladığı gibi bu yapıların iktidar olma ihtimalinden ziyade bütün partilerin söylemlerini belirleyen bir ana akım unsur haline gelmeleri. AP seçimlerinin ardından Fransa’da sol ittifakın birinci parti çıkması, İngiltere’de 2010 yılından beri süren Muhafazakar Parti iktidarının sonlanmasının neler getirebileceğini gündem bölümünde Selman Saç ve Kumru Başer ile konuştuk. Türkiye, 2023 ve 2024 ayrı düzeylerde, ayrı yoğunluklarda yaşanan bir siyasallaşma içinde ve iktidarın uyguladığı iktisadi politikalar bakımından ayrı iklimlerde gerçekleşen iki seçime sahne oldu. 2023 parlamento ve cumhurbaşkanı seçimleri muhalefet unsurlarının politik heyecan ve arzularını sert biçimde bastıracak biçimde sonuçlanırken 2024 yerel seçimlerinde, muhalefetin genelindeki yılgınlığa karşın Cumhuriyet Halk Partisi’nin çok uzun yıllar sonra birinci parti oldu. Ayrıntı Dergi’nin 46. sayısı süreci politik ekonomi bağlamı içinde ele alan Adil Yılmaz’ın yazısıyla başlıyor. Bu sayıda, Mehmet Şimşek’in aracı olduğu politikaları uygulamak zorunda kalan hükümetin, hali hazırda geçinmekte zorlanan geniş halk kesimleri üzerine yükleyeceği faturalarla daha da büyüyecek olan geçim sorununu, ‘Türkiye’de Geçinmek’ başlığı altında çeşitli yönleriyle ele alıyoruz.