Benlik aynadan doğar ve başkasının yüzü bir aynadır. Başkasına bakmak onu anlamayı, yorumlamayı ve çözümlemeyi gerektirir; çünkü başkası, kendini ancak kültürel (bedensel, dilsel, sanatsal ve benzeri) bir bütünün aynasında ortaya koyar. Yüz, başkasının belirişidir. Başkası, yüzde tecelli eder. Kendimizi dolaylı olarak, yani yalnızca başkasının aynasında görebiliriz. Kendime erişebilir miyim, kendim olmamda başkasının işlevi nedir? Bu ve benzeri sorular, bu kitabın cevabını aradığı türden sorular ve onun niyeti, hayal eden insandan muhayyel insana ya da yüz’den Yüz’e doğru gitmektir. Aynadaki Narkissos, okurunu birlikte düşünmeye, simgeleri konuşturmaya, gözün perdesini aralamaya çağırıyor.