Okuduğum pek çok kişisel gelişim kitabı mutlu olabilmek için eğlenceyi öneriyor. Eğlenmek; sadece içki içmek, dans etmek, müzik dinlemek değildir. Eğlence, geniş bir kavramdır. Televizyonu kapatarak ailenizle birlikte yapacağınız sohbet, düğünleriniz, çocuklarınızın doğumuyla ilgili duygu ve düşüncelerinizi paylaşmanız, çocuklarınızla ilgili anılarınız, okul ve askerlik anılarınız, ailenizle veya sevdiğiniz yakın dostlarınızla birlikte gezintiye çıkmak, pikniğe gitmek, sinemaya gitmek, topluca kitap okumak, herhangi bir kursa veya etkinliğe katılmak da eğlendirebilir. Mutluluğu başka kaynaklarda aramaya gerek yok. Mutluluk bizim elimizde. Yüreğimizdeki “iyi ses” bizi mutlu eder. İçimizdeki o sese kulak vermeliyiz. Mutlu olmak için çok başarılı olmaya, çok kazanmaya, güçlü olmaya gerek yok. Çok basit şeylerden mutlu olabiliriz. Özgür irademizi hapsederek mutluluğumuzu engelliyoruz. Dünya nimetlerine tamah ederek mutluluğumuzun önüne set çekiyoruz. İnanç bağlamında dinî duygulardan uzaklaşarak kendimizi yıpratıyoruz. Ne kadar sıradan bir yaşantımız olursa olsun kendimizi olduğumuz gibi kabul edersek sorun yok, ancak yaşantımızı beğenmez, sahip olduklarımızı yetersiz bulursak asla mutlu olamayız.