Zeus bir boğa kılığına girip Prenses Europa’yı [Avrupa] kaçırınca, Sur [Tyre] Kralı Agenor üç oğlunu kaybolan kızını bulmak için gönderir. İçlerinden Cadmon, Rodos’a doğru yola çıkar, Trakya’da karaya çıkar ve daha sonra talihsiz kız kardeşinin ismini alacak toprakları keşfetmeye başlar. Delphi’de kâhine kardeşinin yerini sorar. O anda Pythia hep yaptığı gibi kaçamaklı konuşmaya başlar ama Cadmon’a pratik bir tavsiyede bulunma lütfu gösterir: “Onu bulamayacaksın. En iyisi bir inek edin kendine, onu takip et ve hep ileriye it. Dinlenmesine izin verme. Yorgunluktan düşüp öldüğü yere bir kent inşa et.” Hikâyeye göre Thebes bu şekilde inşa edilmiştir. Böylece iş işten geçtikten sonra hepimizin gözlemlediği gibi, Avrupalıların hukuk fikrini örerken kullandıkları iplik işlevi gören Euripides ve Sofokles’e hizmet etmiş, Oedipus’un Avrupalıların karakteri, ıstırapları ve yaşam dramlarına çerçeve olmasını sağlayacak hareketlerde bulunmasına imkân vermiş olaylar zinciri başlamıştır. Denis de Rougemont’un, Cadmon’a verilen öğütten çıkardığı yorum: Avrupa’yı aramak onu yaratmaktır! “Avrupa sonsuzluk arayışıyla var olur ve işte bu sebeple ona macera demekteyim.”Zygmunt BaumanUsta ve bilge sosyolog Bauman, kaybolan ama her defasından yeniden bulunup yaratılan “Avrupa” macerasını masaya yatırıyor bu kitabında: Devrimlerle, göçlerle, ekonomik krizlerle sarsılan, suret değiştiren Avrupa’nın dününe ve bugününe ışık tutuyor; ucu açık gelecek olasılıklarına da işaret ederek...