Sıra üçüncü ve son atlayışımda. Derin bir nefes alıp ilk adımımı atıyorum ateşe doğru. Bu kez biraz daha yükseğe zıplıyorum, ateşin değip geçen sıcaklığı siyah pantolonumun bileklerimi açıkta bırakan kısalığından sızıyor vücuduma... Ateşten Atlamak iki uzun öyküden oluşuyor. Bu iki öykü, küçük yerlere sığmayan hayatlar, elden kaçan, denetlenemez duygular, sıkışmışlık hissi, insanın korkularına karşın engel olamadığı kendini aşma dürtüsü hatta taşma hali gibi ortak temalara sahip. İkisinde de başkarakterler zorlu bir sınav vermek zorunda kalıyor; gerek yakın çevreleri ve toplum gerekse kendi kaygılarıyla gelen sınırlar karşısında tavır almaya itiliyorlar. Kitaba adını veren “Ateşten Atlamak” adlı öykünün anlatıcısı biricik sırrını artık içinde taşıyamazken, “Daha Uygun Bir Kader”in başkarakteri kendi yıkıcı duyguları ve ardından gelen pişmanlıkla yüzleşiyor. Fatma Nur Kaptanoğlu, Ateşten Atlamak’ta bu hayatta hepimizin er ya da geç vermesi gereken sınavlara, geçmemiz gereken sınırlara ve geleceğe yol alırken ardımızda bıraktıklarımıza odaklanıyor.