Ailesini koruyabilmek ve yurt savunmasında daha fazla katkıda bulunabilmek uğruna işgal altındaki İstanbul’u terk edip Amasya’ya yerleşen eğitimci Abbas bey, zorba ve ikiyüzlü her devrin adamı komşusundan çok tedirgin olmaktadır. Pontus çeteleri her gün bir yerleri yakıp yıkmakta, günahsız insanları öldürmektedir. Anneleri Rum, babaları Türk olan Ahmet’le Mehmet ikizdirler ve aynı koleje gitmektedir. İkizlerden Ahmet, kandırılarak Hristiyan yapılır. Aynı zamanda Pontus çeteleri içinde görev alması için baskıya uğramaktadır. Durumun önemini kavrayan Mehmet Kemal, kardeşini bu durumdan kurtarmaya kararlıdır. Fakat O’nun da adı Gâvur Mehmet’e çıkar. İşler her geçen gün karışmaktadır. Mehmet Kemal, ülkesine tıp alanında hizmet etme aşkıyla, tıpta okumak için İstanbul’a gelir. Bir gün iki İngiliz askerini vurmak zorunda kalan Mehmet Kemal, üç duvarlı hücreye atılır. Şimdi O’nun için korkunç bir yaşam savaşı başlamıştır. O’na bir mucize gereklidir. Bu sıralarda Anadolu, bir yangın yeri gibi ateş içindedir.