1914’ten 1945’e 20.Yy’ın ilk yarısının, tüm Avrupa’yı ateş ve kan gölüne çeviren bir dizi devrim, yıkım ve savaş dönemi olduğu muhakkaktır. Enzo Traverso, “Avrupa İç Savaşı” kavramının; sınır ve hukuk tanımayan topyekûn bir savaşın, soykırımların ve daha yerel düzeydeki iç savaşların bu dehşetengiz bileşimini açıklayabileceği kanısındadır. Sıkı sıkıya örülmüş ve belgelendirilmiş bir çerçeve dâhilinde açıklama modelinin temel hatlarını şu şekilde sıralar: modern teknolojinin, soğuk idari-bürokratik aklın ve ilkel şiddetin düşmanı tamamıyla yok etmek amacıyla bir araya getirilmesi; toplu göç ve sürgüne zorlanan kitlelerin her türden zorbalığa maruz bırakılması; kendi içlerinde parçalanmış toplumlarda birey ve gruplar arasındaki çatışmaların şiddetinin sınır tanımaz bir seviyeye yükselişi (SSCB 1917-1923, İspanya 1936-1939, Fransa -direniş hareketi- 1939-1945); ve elbette insanların zihninde ölüm korkusunun geri döndürülemez biçimde yer edişi. Traverso, bu çalışmasıyla, tarihin bu dönemine ilişkin yeni bir okuma da önerir. Totaliter rejimlerin vahşetinin sözde eleştirisi üzerinden, faşist ya da anti-faşist olsun, aktörlerin o dönemde yaşanan trajedilerdeki sorumluluğunu ideolojilere yıkan bir tarih okumasını temelli biçimde bertaraf eder.