“Bir bölük politikacı, idareci, teknokrat, yazar-çizer ve öğretim üyesi, başta sözünü ettiğim hainler takımı gibi Atatürk’ü karalamak, tarihten silmek girişiminde bulunmuyor. Hatta onlardan bir kısmı konuşmalarında ve yazılarında Atatürk’ten “Büyük Mustafa Kemal, yüce Önder, Büyük Kumandan” gibi övücü nitelemelerle söz ederek, Atatürk’ü güya benimsemiş görünüyorlar. Hele resmi günlerde Atatürk edebiyatından geçilmiyor. Ne yazık ki, bu edebiyatı yapanlardan veya Atatürk büstü diktiren ve Atatürk heykelleri karşısında saygı duruşunda bulunanlardan birçoğu O’nun ilke ve direktiflerinden hiçbirini benimsemiyor. Bu gibiler, Atatürk’ü tarihten silmeyi başaramayacaklarını biliyorlar. Bu kadarcığına akılları eriyor. Şu halde Atatürk’ü değil, Türkiye’de Atatürkçülüğü unutturmalı ki onun adı havada kalsın ve kendi gizli emelleri bir gün bu yöntemle gerçekleşsin. Bence Atatürk’e karşı olanların en tehlikelileri bunlardır. Çünkü sinsidirler, izledikleri yöntem. “Atatürk’ü -güya- benimseyerek Atatürkçülüğü yozlaştırmak unutturmak” yöntemidir. Onlar Ulusal Kurtuluş Savaşının Başkomutanı Mustafa Kemal’e “evet”; Büyük Zaferden sonra Türk siyasal ve sosyal devrimini gerçekleştiren Atatürk’e “hayır” derler.”