Milletlerarası ilişkilerde dış politikanın, diplomatik adım atmak için çeşitli enstrümanları vardır. Bu diplomatik adımlardan biri; kitabın çalışma konusu olan 1909-1939 yılları arasındaki, Türk Hava Kuvvetleri tarafından aktif olarak düzenlenen askerî hava seyahatleridir. Diplomaside önemli bir yeri olan bu askerî hava seyahatlerinin bir başka önemi; taraflar arasında askerî alandaki mevcut ilişkilerin geliştirilerek, bölgesel barışa sağlayacağı katkının yanı sıra ülkeler arasındaki dostluk ilişkilerini geliştirme amaçlı yapılmasıdır. Komşu ülkelerle iyi ilişkiler geliştirme niyetiyle yapılan askerî hava seyahatleri kapsamında, Türkiye’nin komşu ülkelere karşı yaklaşımı; denge politikası merkezli, sürdürülebilir barış odaklı bir politika olmuştur. Dönemin şartları dikkate alınarak gerçekçi bir tutum izlenmiştir. Türkiye bu dönemdeki dış politikasında, sınırlı olanaklara sahipken, savaşarak mevcut durumu tehlikeye atmak yerine uzlaşma ile pay alma seçeneğini değerlendirmiştir. İcra edilen askerî hava seyahatleri de bu coğrafyada kalıcı barış isteğinin bir göstergesi olmuştur. Bu kapsamda; İran, Sovyetler Birliği, Yunanistan ve Balkan Antantı’nın imzalandığı ülkelerle, askerî hava seyahatleri vasıtasıyla diplomatik yakınlaşma sağlanmıştır. Tahran Askerî Hava Seyahati hakkında; “ … Uçaklarımızın başarılı uçuşları, pilotlarımızın burada bulundukları esnada güzel hareket etmeleri, kıyafet ve tavırları, ümit ettiğimizden fazla hüsnü etki bırakmıştır. Bu seyahati devletimizin buradaki mevkii hesabına bir başarı olarak kaydederim. Bu seyahat Junkers şirketinin adı geçen uçağının bıraktığı kötü etkileri silmiş ve bizim Tahran’a bir uçuş yapmak için Alman pilotlarına muhtaç olmadığımızı göstermiştir.” Tahran Büyükelçisi M. Şevket Esendal