SONSUZ ARTI BİR “İçin öyle yaralı ki evreni keşfe çıkmış bir astronot gibi iç acılarının çekimine karşı koya koya geziyorum ruhunun toprağında.”Ne çok incitenin varmış, ne çok öldürmüşler seni.Nasıl oluyor, demeyin bana; öldürenler iyi bilir!Avuçlarımda henüz sıcak bir cinayetin faili meçhul kalp atışları. Dilimde ezber ettiğim dualar, yanı başımda daha önce hiç tanımadığım korkular.Ruhumun duvarlarında yankılanan ses sonra,Hesap sor onlardan! Ben giderken sana “kendimi” emanet ettim.“Kaçmak mümkün değildi.Yine aynı senaryonun başrolünde olacaktık belki.Sadece alüminyum folyolara sarılmış kahraman sandığımız karakterler değişecekti!”Birbirimizi kaybederek aradık, yitirerek tamamladık.İyi mi yaptık, kötü mü; bilemedik.Aklı başında sevmeyi hiç beceremedik!Güzel şeyler dahi yazılmış olsa kadere, betimlemelere takılıp, düşüp kavgaya tutuştuk, yangını başlatan saman çöpünü bağımsızlaştırıp hakem tuttuk. Alnımıza yazılanı şeytan bile okuyup anladı da biz anlamak için hatim indirdik. BİR UMUT YETER Tüm aşkların başlangıcı aynıdır. İki kişi birbirlerini görür ve hikâye başlar. İşte bu öykümüz de onlardan biri… Lakin biri umut yüklüyse yaşamlar tahminlerin üstünde değişir.“Yolculuk, insanlarda farklı duygular yaratır. Çoğu kişi sevmez çünkü oturmak sadece zaman öldürmektir. Bazı insanlar içinse farklı yerlere gitmektir. Bu sadece gidecekleri yeri ifade etmez, yolculuk esnasında geçirdikleri zamanı da ifade eder. Gazete okuyan insanlar yaşanmış gerçekleri görürler; kitap okuyanlar, yaşama farklı bir açıdan bakarlar. Müzik dinleyen kişiler ise farklı âlemler içerisinde gezinirler. Umutlarına kavuşma hayali kuranlar bazen duygulanır ve yüzlerinden mutlu veya mutsuz oldukları alenen belli olur. Bir de bir an önce gitmek istedikleri yere yaklaştıkları her an yolculuğun bitmesini istemeyen kişiler vardır. O kadar insan içinde onlar parmakla seçilirler.” İÇİMDEKİ SEN "Geçmişi kabullenemeyen geleceğe sağlam temeller atamaz"Kadın geçmişinin vereceği acıdan korkuyordu, adam ise kadının acı çekmesinden...Aşk; hiç bu kadar keskin olmamıştı...Hikayeler farklıydı ama acılar aynıydı.Biri derin yaralar almış fakat geçmişini kabullenememiş, diğeri ise geçmişi kabullenip kadere razı gelmişti."Bir tarafta hiç işlemediği bir suç yüzünden psikolojik sorunlar yaşayan Deniz Zorlu"..."Diğer yandan Derin için her şeyi yapmayagöze almış Araf Korkmaz "...İçindeki Adamı Kaybetmiş Kadınlara...