Aşk gerçekten korkunç bir şey olabilir. Evlilikler en iyi zamanlarda bile zordur; özellikle de çiftlerden biri öldüğünde. Tuhaflıklar Gazetesi’nin öfkeli editörü Vincent Banecroft, aksini gösteren kesin kanıtlara rağmen karısının öldüğüne asla inanmadı. Ya gerçekten ölmediyse!.. Yoksa öldü de… Banecroft’un dikkati dağılmışken editör yardımcısı Hannah Willis’in şok edici istifası bundan daha kötü bir zamanda olamazdı. Hannah’nın çapkın eski kocasıyla barışma kararı, Banecroft ve karısının tekrar bir araya gelmesinden bile şaşırtıcı olsa gerek. Böyle bir kriz zamanında, Hannah’nın bir ünlü tarikatının yönettiği gösterişli bir yeni çağ inzivasına sığınma kararı gerçekten de herkes için en iyisi olabilir mi? Tüm bunlar yetmezmiş gibi gazetenin eski köşe yazarlarından biri de ortadan kaybolmuş durumda. Bir de bu köşe yazarının aslında hiçbir zaman var olmadığı göz önüne alınırsa kafalar iyice karışacak… Havada süzülen heykeller, kaçırılan hayaletler, cinayete meyilli melekler, öfkeli sığırcıklar, Reliant Robinler ve büyük ihtimalle birkaç derin uğursuz komplo: Tuhaflıklar Gazetesi ekibi için aslında sıradan bir hafta.