“Allahuekber!Allahuekber! Allahuekber!” Yüzlerce ağızdan aynı anda yükselen tek bir sesleri ve Muhayam Cabala Meydanı’nda, kaldırımlardan yollara taşan binlerce kişi… Çoğunun elinde Saddam Hüseyin posteri… […] Bunca kalabalığın arasında, siyahlara bürünmesine rağmen, taktığı baş örtünün kenarından bir tutam sarı saçı görünen, tedirgin bir kadın... Ve kalabalık… O Kurban Bayramı’nın ilk saatlerinde idam edilen Saddam gibi, aynı günün son saatlerinde Amerikalı zannedilerek idamya da linçedilmekten korkan, kendine “neredeyim ben” diye soran ürkek genç kadının etrafını sarmaya başlayan kalabalık... Kendimi uzaktan böyle gördümişte o an.