Türkiye’nin en saygın arkeologlarından Muhibbe Darga’nın 13 Haziran 1921’de Acıbadem’de bir köşkte başlayan yaşamı, toprağın, arkeolojinin gizeminin peşinde öğrenmekle ve öğretmekle geçti. Kültür dünyasından çok sayıda isimle paylaşılan rengârenk anılarla zenginleşen nehir söyleşi kitabı Arkeolojinin Delikanlısı Muhibbe Darga bu dolu dolu yaşama içtenlikle açılmış bir pencereden bakıyor. Kitap, Muhibbe Darga ve öğrencisi Emine Çaykara’nın sohbetine okuru davet ediyor. “Bütün ömrüm hep toprakla geçti. Bazen ne düşünüyorum biliyor musun? Ben hayatı bu kadar seviyorum, dış görünüşümde hayali ya da suni etki yaratabilirim ama ben toprağı seviyorum. Arkeolojiyi bu kadar sevmek, toprağın altından çıkanları hayatının bir parçası yapmak... Zaman zaman düşünüyorum da demek ki o kadar da bu dünyaya bağlı değilim ki arkeolojiyi seviyorum. Acaba bu dünyadan kaçmak mı istiyorum?” Murathan Mungan’ın deyişiyle, “Muhibbe Darga bir Hitit tarihi uzmanı. Ama dilerseniz her çeşit gerçekliğin katmanlarını açmaya adanmış hayatların macerası diye de okuyabilirsiniz bu kitabı.”