“Önce ben” diyen, bir yanda tüketim ve teknolojik gelişmelerle sarhoş, öte yanda umutsuzluk ve kaybetmişlik duygusuyla sersemlemiş, siyasetten uzaklaşırken insanın insanla dayanışması gereğini uzun süredir bir kenara atmış insanların çoğu yaşadıklarına kör... Bundan yüz yıl sonra makine-insan karışımı bir siborg olmasının, çok uzun yaşamasının, Mars’ta yaşamaya başlamasının mümkün olduğunu görebiliyoruz ama ekonomik-teknolojik açıdan yaratıcılığı ve becerisi artarken, nasıl bir insan anlayışına ve nasıl bir insan dünyasına yol açacağını bilemiyoruz.Meryem Koray, Aptal İnsanlar Zeki Makineler’de, muazzam teknolojik gelişmenin ufkuna bakıyor. İş arkadaşı olmanın yanında özel yaşama da karışacak “sosyal robotların” yer alacağı bir ufuk bu...Ancak bu ufukta, bir “insanlık hali” krizi de görünüyor: Muazzam teknolojik gelişme “insanlaşmanın” gelişmesine mi yol açacak, yoksa teknolojiden güç alan bir “barbarlaşmaya” mı geçeceğiz? Kapitalist sistemin silah+para+bilgi+teknoloji denklemine dayanan ve artık muhteşem bir aptallığa dönüşen egemenliği aşılamazsa, kıyamet romanları pekâlâ gerçek olabilir. “İyi ki çatışmalar, çelişkiler içinde bir varlığız!” diyor Meryem Koray ; sorunun sebebi de çözümü de, insanın çelişkili ve karmaşık varlığında. “Küreseltoplumsal bir bilinç ve küresel yurttaşlık anlayışına sahip bir ‘Biz’in” aptallığa son vermesi umudunun kaynağı da o.