Haluk Gerger bu kitapta, Marx ve Engels tarafından “ham komünizm” ve “yontulmamış devrimcilik” olarak adlandırılan zihniyetin tarihsel gelişimini gözler önüne seriyor, yanı sıra günümüzdeki yansımalarını sert bir eleştiriye tabi tutuyor. Yazara göre, Marx ve Engels’in mücadele edip yenilgiye uğrattığı bu “ham”/“yontulmamış” zihniyet daha sonraları Marksist harekete sızdı, bazı dönemlerde ve yerlerde hegemonik bir konum dahi elde edebildi ve günümüze kadar varlığını sürdüregeldi. Bu nedenle, sosyalist hareketin, “devrimci” görünümlü ama özünde Marksizme yabancı, hatta zararlı bu düşünce ve pratiklerden arındırılması acil bir ihtiyaçtır. Gerger, “ham komünizm”in Sovyetler Birliği ile “ibretlik ve trajik” bir örnek olarak Kamboçya’daki tezahürlerini etraflıca incelediği çalışmasında, aydınlar ve göçmenlere de ayrı birer başlık açıyor, söz konusu zihniyetin bu kesimler arasındaki yansımaları konusunda çarpıcı değerlendirmeler yapıyor. Marksizmin kökenlerine kadar indiği ve orada bulduğu ilginç bir fenomeni tartışmaya açtığı için bir keşif çalışması sayılabilecek bu kitap, diğer taraftan, söz konusu olguyu yirmi birinci yüzyıl koşulları bağlamında irdelemesi nedeniyle de güncel bir perspektif çalışması. Bu bakımdan Anti-Marksist Devrimcilik, öne çıkardığı siyasal ve teorik referanslar aracılığıyla sosyalist sola bir yüzleşme olanağı sunma, arayış içindeki gençlere ise ışık tutma amacını taşıyor.