“Bugün bir taraftan emperyalizmin aşıldığı ve buna bağlı olarak anti-emperyalizmin arkaik kaldığına yönelik iddialarla, bağımsızlığı savunmanın milliyetçilik olduğuna dair liberal fikirlerle karşılaşmaya başladık. Diğer taraftan da emperyalizmi kapitalizmden kopararak ulusal düzeyde ele alan ve ABD’den sözde “özerk” politikaları olumlayarak AKP’yi anti-emperyalist ilan eden kesimlerin oluşturduğu spekülasyonlar ciddi bir şekilde bu ideolojik tahribatı pekiştirdi. Küresel kapitalizmin iddia edildiği gibi demokrasi ve özgürlük değil, kan, gözyaşı ve gericilik getirdiği, bölgesel eşitsizlikleri derinleştirdiği kısa zamanda ortaya çıktı.” Akıl karışıklığının görünür hale geldiği bu iklimde, dünden bugüne anti-emperyalist mücadelenin önemini anlatan, birbirinden değerli düşünürlerin ve anti-emperyalist mücadelenin etkili bir şekilde verildiği 1960- 70’li yıllara tanıklık etmiş değerli öznelerin katkıları ile açığa çıkan bu eser, gelecek kuşaklar için de kılavuz niteliğinde olacaktır.