“Anne yarasını iyileştirmek, tamamen biz kadınların utanç duymadan kendimizi ve yeteneklerimizi kucaklamamızla ilgili. Duygusal acıyı kavrayıp bilince taşıyacak şekilde dönüştürme kapasitemizi genişletmemizle ilgili. Ataerki tarafından yaratılmış çok eski bir dengesizliği düzeltmekle ilgili.” Yazar Bethany Webster, Anne Yarasını İyileştirmek kitabının çağrısını böyle özetliyor. Bu kitap, her yaştan kadın için utancın zincirlerinden kurtulmak, sevgiyi, onayı, alkışı dışarıda arayarak geçen günlerin yasını tutmak ve taşıdığımız kederli hikâyelerden özgürleşmek için muazzam bir davet. Kendini başkalarına boyun eğmek zorunda hisseden, sevgiye ve görülmeye yalnızca birilerini memnun ederek ulaşabileceğine inandırılmış yaralı annelerin yaralı kızlarına bir çağrı bu: Hiçbir şey eskisi gibi olmak zorunda değil. İyileşmenin bir yolu var. Anne yarası, insan soyunun kalbine gizlice sızan ve her birimizin hayatına damgasını vuran, dinmeyen bir yara. Sistemin yarattığı kuşaklararası travmanın kişisel, kültürel ve küresel sonuçlarının annelerden kızlarına nasıl aktarıldığı ve bu yıkıcı döngüyü nasıl kırabileceğimiz üzerine, ilham veren bir yolculuk sizleri bekliyor. Anne yarasını keşfetmek, içsel anne arketipiyle yeniden ilişki kurmak ve kendine ebevenylik yapmak, hiç bu kadar dönüştürücü olmamıştı. Gezegendeki kirlilik, içsel psişik kirliliğin dışarıya yansımasından kaynaklanıyor; bu, milyonlarca bilinçsiz bireyin kendi içsel alanlarının sorumluluğunu almamasının yansımasıdır. -Echart Tolle