“Hareketlerimize hükmeden şey, keşif ruhunun verdiği neşe ve canlılıktı.”Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud’un altı çocuğunun arasından tahtını devredeceği tek vârisiolarak gördüğü kişiydi Anna Freud, öyle de oldu.Anna Freud, babasından devraldığı tacın hakkını sonuna kadar verdi. Hayatını babası Freud’a veonun öğretilerine adadı. Psikanalizi ölümsüzleştirmeye adeta ant içmiş bu genç kadın ÇocukPsikanalizi ve Benlik Psikolojisi ekollerini geliştirdi, psikanalitik ilkelerin çocuk terapisineuygulanmasına öncülük etti.Hiç evlenmedi ama hem çok sevdi hem de çok sevildi. Hayat arkadaşı Dorothy ile beraberkurucusu olduğu okullar ve enstitüler sayesinde sayısız çocuğa ev verdi, onları korudu, her birineannelik yaptı.Psikanaliz dünyasındaki paha biçilemez katkılarına rağmen hep gölgede kalmayı tercih etti.Şöhreti ve şovu hayatı boyunca reddetti. Bu yüzden ismi çok anılmadığı halde günümüzde bilehalen çocuk ruh sağlığına dair yapılan tüm çalışmalarda onun dokunuşları vardır. Dünyaya geldiğinden beri başkalarının sevgisini kazanmak için uğraşan, babasına âşık, çocuklardan ve hayvanlardan hiç vazgeçmeyen bir bilim kadınının hikâyesini okuyacaksınız bu kitapta…