Derginin ilk makalesi, Ankara’da bulunan Suriyelilerin özellikle biraraya gelmeyi tercih ettikleri Altındağ’a bağlı Önder, Ulubey ve Alemdağ mahallelerindeki dağılımlarını ve buralardaki yaşam şekillerini getto ve kentsel adacık kavramlarından hareketle incelerken, diğeri Önder Mahallesi özelinde yaşadıkları mekânı uyarlayıp dönüştürmelerini merkeze alan bir anlayışla Suriyelilerin Ankara’daki yaşamlarını ortaya koymaktadır.Apartman ya da gecekondu bölgesi gibi farklı mekânlarda yerleşim ile oluşan gayri resmi bağların protesto olaylarını nasıl etkilediğini Çayyolu ve Mamak’taki farklı mahallelerin polis kayıtlarından ve sahadaki görüşmelerden hareketle inceleyen makale ile kentimizin ekolojik dengesi için son derece önemli olan İmrahor Vadisi’nde meydana gelen değişimleri, Ankara kent çeperinde gerçekleşen dönüşümlerin güncel bir örneği olarak inceleyen makale de kentimiz için önemli veriler ve değerli öneriler içermektedir.19. yüzyılın son çeyreğinde, İstasyon Caddesi ile bugün Atatürk Bulvarı olarak bilinen, kentin güneyindeki bağlara doğru giden yolun kavşağında oluşturulan ve son dönemlerde ülkemizin politik gündeminde olan Millet Bahçesi kavramının Ankara’daki tarihçesi ile müze atölyelerinin çocukların öğrenmelerine katkısını inceleyen makaleler de okuyucular tarafından ilgiyle okunacaktır.Ankara sanat yaşamına resim ve müzik anlamında büyük katkılar sağlayan Eşref Üren ve Bülent Arel ile ilgili makalelere bu sayımızda yer vermekten de ayrıca mutluluk duyuyoruz. Yaşamının son 45 yılını Ankara’da geçiren, Türkiye’deki büyük resim koleksiyonlarında 100’ün üzerinde Ankara manzara resmi bulunan ve Ankara sanat çevresinde önemli bir kişilik olarak kabul edilen Eşref Üren’in, İmren Erşen koleksiyonunda bulunan, Ankara desenleri ilgi uyandıracaktır. Cumhuriyet’in ikinci kuşak bestecilerinden Bülent Arel’in 1940-1965 yılları arasında Ankara’da geçirdiği eğitim ve çalışma yaşamı ile Türkiye’de İkinci Dünya Savaşı sonrasında görülen siyasi ve kültürel değişimleri, çok partili sisteme geçişten sonra değişen iktidar dengelerine ve kültürel yaklaşımlarına rağmen, inatla yeniliklere açık bir evrensellik anlayışıyla yaptığı çalışmaları anlatan makale de gerçekten okumaya değer bir çalışma olmuştur.
