Şair, yazar ve Kürt özgürlük mücadelesinin siyasi önderlerinden Kemal BURKAY'IN Anılar-Belgeler adlı çalışmasının ilk iki cildi geçtiğimiz yıllarda Deng Yayınları arasında basılmıştı. 3’üncü Cilt, 2019 Ekim’inde 4’üncü Cilt ise 2020 Ekim’inde Özgürlük Yolu Vakfımızın yayınları arasında basılıp okuyucuya sunulmuşlardı. 5’inci ve son cilt de Özgürlük Yolu Vakfımızın Yayınları arasında okura sunulmaktadır. Tümü büyük boy ve ciltli olan bu beş cilt, ek belgeler ve kuşe kâğıda basılmış resimlerle birlikte 3000 sayfaya ulaşmakta ve Kemal BURKAY'IN hayat öyküsünün yanı sıra, son 80 yılın önemli iç ve dış ve olaylarını içermektedir. Kitaptan alıntılar; Ülkeden 1980 yılı Nisan başında, Suriye sınırından kaçak geçerek ayrılmıştım. Aradan tam 31 yıl 4 ay geçmişti. Şimdi bir Türk Hava Yolları uçağıyla dönüyordum ve cebimde bir İsveç pasaportu vardı. Garip duygular içindeydim. Yıllardır kararlıca izlediğimiz politik çizginin ve verdiğimiz mesajların boşa gitmediğini, tüm engellere rağmen topluma ulaştığını ve onay bulduğunu gördüm. Biraz soluk aldıktan sonra arkadaşlarla birlikte, çocukluğumun geçtiği bu bahçeye daldım. Bahçe öylesine değişmişti ki eğer bir sabah, nerede olduğumu bilmeden ansızın orada uyansam buranın eski evimiz ve bahçemiz olduğunu bilemezdim... Parlamentoda bana, bugüne kadar Kürt halkının özgürlük mücadelesine ve Kürt kültürüne yaptığım hizmetlerden dolayı bir plaket armağan edildi. Bu da benim için değerli bir armağan. Dersim'in kayıp kızı Elif. Anılarında geçmişten sadece silik bazı izler kalmış: Köyü, makine takırtıları, can çekişen anne-babası, kanlar içinde düşüp ölen kardeşi... 12 Eylül darbecileri hakkındaki bu karar tarihin yalnız garip değil, güzel bir cilvesi idi Nisan başında hayatımın en acı olayını yaşadım, Kızım Hélin, 3 Nisan günü, Stockholm’de bir motosiklet çarpması sonucu hayatını kaybetti. Geçmişte olduğu gibi inanıyorum ki, eşitlik temelinde bir çözümü ve çağdaş bir demokrasiyi gerçekleştirebilirsek, bu ülkede Kürt halkı ve Türk halkı barış içinde bir arada yaşayabilir. Bence ülkemize ve tüm Ortadoğu'ya sunacağımız gelecek budur, bu olmalıdır; süregiden bir kavga, kin ve düşmanlık değil.