“Yüzyılların romantik anlatımına gerekli cevap geldi.” - L. A. Times 1490’larda Hispanyola’nın Aravak halkına yapılan ilk İspanyol saldırılarından 1890’larda ABD Ordusu’nun Wounded Knee’de Siu yerlilerini katletmesine kadar geçen dört yüz yılda, Kuzey ve Güney Amerika’nın yerli halkları sonu gelmeyen bir şiddet fırtınasına katlandılar. Bu sürede Batı Yarımküre’nin yerli nüfusu neredeyse 100 milyon azaldı. Tarihçi David E. Stannard’ın bu çarpıcı kitapta öne sürdüğü gibi Avrupalıların ve beyaz Amerikalıların Kuzey ve Güney Amerika’nın yerli halklarını yok etmesi dünya tarihindeki en büyük soykırım eylemiydi. Stannard, Avrupalılar veya beyaz Amerikalılar nereye giderse, oradaki yerli halkın ithal edilmiş vebalar ve vahşi barbarlığın arasında sıkıştığını ve bunun da genel olarak nüfuslarının yüzde 95’inin yok olmasına sebep olduğunu ortaya koyuyor. Ne tür insanlar başkalarına bu kadar korkunç şeyler yapar? Stannard’ın yanıtı kışkırtıcı: Hristiyanlar... Yazar cinsiyete, ırka ve savaşa karşı antik Avrupalı ve Hristiyan tutumlarını derinlemesine inceleyerek, Avrupalıların ve torunlarının ileri sürdüğü ve bazı yerlerde Yeni Dünya’nın asıl sakinlerine karşı halen sürdürdüğü yüzyıllardır devam eden soykırım kampanyası için Orta çağın sonlarında hazırlanmış bir kültürel dayanak buluyor. Kesinlikle çok tartışma yaratacak bir tez geliştiren Stannard, Amerikan Katliamı’nın faillerinin, daha sonradan Nazi Katliamı’nın mimarlarının yaptığı gibi aynı ideolojik kaynaktan yararlandığını iddia ediyor.