“Jane Austen’ı sekiz yaşınızda okuduğunuzda toplumsal ayrıntıları anlamayabilirsiniz ama o titiz lisan ve hassasiyete doyarsınız, önemli olan da budur.” –Lauren Groff Jane Austen’ın ilk romanı Akıl ve Tutku, 1811’de yazarın ismini taşımayan bir kapakla, “bir hanımefendi tarafından” imzasıyla yayımlanmıştı. Austen ilk taslağında bir dizi mektup olarak kaleme alıp daha sonra nihai biçimine karar vererek tekrar yazdığı, en bilinen eserlerinden olan bu romanında 1700’lü yılların değer yargılarının gölgesindeki evliliğin, sosyal statünün, gerçek aşkın tabiatına dair, belki de asla eskimeyecek bir hikâye anlatıyor. Marianne Dashwood duygularını saklamayan biridir, kız kardeşi Elinor ise toplumsal kurallara karşı daha dikkatlidir. Dashwood’lar, eşini kaybeden anneleriyle beraber, büyüdükleri yerden taşınıp daha mütevazı bir yere, uzak akrabaları John Middleton’ın sahibi olduğu bir mülke taşınırlar. Marianne, kız kardeşinin uyarılarına rağmen Middleton’a âşık olur. Elinor’un sevdiği erkek ise bir başkasıyla evlenecektir. Kız kardeşlerden birinin uçarılığı, diğerinin ise metanetli mizacı ikisinin de mutlu bir hayata ulaşmasına yetmeyecektir. İki kadının da kalpleri ve mantıklarının ötesinde bir başka yol bulması gerekmektedir.