Akdeniz Dünyası, Fransızların geleneksel doktora tezi standartlarına göre tartıldığında bile devasa bir kitaptır. İlk basımında onu sıradan bir kitabın hacminden altı kat büyük kılan altı yüz bin sözcükten oluşuyordu. Kitap her biri geçmişte farklı bir yaşam tarzının örneğini sunan üç kısma ayrılmıştı. İlk sırada “insan” ile “çevre” arasındaki ilişkinin “neredeyse zaman dışı” tarihi vardır; sonra ekonomik, toplumsal ve siyasi yapıların tedricen değişen tarihi gelir; ve en son olayların hızlı gelişen tarihi. Bu üçüncü ciltte Braudel okurlarına oldukça profesyonel bir siyasi ve askerî tarih örneği sunar. Braduel tarih sahnesindeki önde gelen simalara ilişkin kısa ama özlü karakter taslakları çıkarır. İnebahtı Savaşı, Malta’nın kuşatılması, 1570’lerin sonlarındaki barış müzakereleri uzun uzadıya anlatılır. (…) Akdeniz Dünyası gibi bir inceleme yapmayı pek az tarihçi ister, böyle bir incelemeye gücü yetecek tarihçi sayısı ise bundan da az olacaktır. Buna rağmen, bu inceleme hakkında, tıpkı Tolstoy’un Savaş ve Barış’ı (Akdeniz Dünyası bu romana yalnızca ölçek bakımından değil, aynı zamanda sahip olduğu mekân bilinci ve insan eyleminin beyhudeliği hakkında sezdirdiği şeyler bakımından da benzemektedir) hakkında olduğu gibi, içinde yer aldığı disiplin imkânlarını sürekli genişlettiğini söylemek doğru olacaktır. Peter Burke “Akdeniz’le birlikte uzun bir yolculuğa çıktım, tüm ülkeleri hayranlıkla gezdim ve Akdeniz’deki bütün arşiv depolarına indim… Bu yirmi yılımı aldı.” Fernand Braudel