Asya, Afrika ve Avrupa’nın kesişim noktası Akdeniz, binlerce yıl boyunca farklı toplulukları birbirine bağlamış, yoğun ekonomik, politik ve kültürel ilişkilerin ortak zemini olmuştur. Çok devlet kurulmuş, bir o kadar devlet yıkılmıştır. Egemen güç kendi din, dil ve kültür yapısını getirmiş, halkı kendi tabiiyetine mecbur bırakmış, bu yolda çok insan canından olmuştur. Ancak Sicilya’daki Yunan tapınakları, Kuzey Afrika’daki Roma kalıntıları ve Yunanistan’daki Osmanlı surları, Akdeniz’in hiçbir sınırı, dini ve etnik kimliği tanımadığının kanıtları olarak bugün hâlâ ayakta.Akademisyenler Monique O’Connell ve Eric R. Dursteler Akdeniz Medeniyetleri’nde, Roma’nın beşinci yüzyıldaki çöküşünden Napolyon’un 1798’deki Mısır seferine kadarki dönem içinde çokça çekişmelere, savaşlara sahne olan bu coğrafyayı ustalıkla inceliyorlar, ticaret yolları, savaşlar, anlaşmalar, salgın hastalıklar, nüfus değişiklikleri gibi toplumu doğrudan etkileyen unsurlar hakkında ayrıntılı bilgiler veriyorlar.Akdeniz’in eşsiz coğrafyasını tümden ele alması bakımından zengin, akademik dilden uzak olması bakımından kolay anlaşılır olan Akdeniz Medeniyetleri, Akdeniz’in zengin, çok kültürlü tarihine disiplinler arası bir yaklaşım getiriyor.