Günümüzde otizm spektrum bozukluğu ilgili araştırmaların ve uygulamaların sayısının her geçin gün arttığı, bu durumun da anne-babalar, alanda çalışan öğretmenler ve uzmanların en etkili uygulamayı seçme konusunda kararsızlıklar yaşamasına neden olduğu görülmektedir. En etkili uygulama konusunda yaşanan kararsızlıkları gidermek için pek çok kuruluş tarafından yapılan çalışmalar bu uygulamalardan birinin de öykü temelli uygulamalar ulğunu göstermiştir. Öykü temelli uygulamalardan en bilineni ise otizm spektrum bozukluğu olan bireyler için etkili olduğu araştırmalarla ortaya konan ve bu kitabın da konusu olan sosyal öykülerdir. 1990'lı yıllardan bu yana özellikle otizm spektrum bozukluğuna sahip bireylere sosyal becerilerin kazandırılması ve problem davranışların azaltılmasında sosyal öyküler etkili bir şekilde kullanılmaktadır. Pek çok kaynakta da sosyal öykülerin yalnızca öğretmenler, uygulamacılar ve uzmanlar tarafından değil, otizm spektrum bozukluğuna sahip bireyle etkileşimde bulunan herkes tarafından kullanılabileceği belirtilmektedir. Otizm spektrum bozukluğu olan çocuğa sahip ailelere sosyal öyküleri yazma ve uygulama becerisi kazandırılarak onların çocuklarına öğretici olarak yetişmesi sağlanmış, sosyal öykülerin otizm spektrum bozukluğu olan bireylerde sosyal becerilerin öğretiminde etkili oludğu görülmüştür.