Adalet Atlası, adaletsizliklerin tırmanışa geçtiği son dönemde, farklı alanlardan 75 isimle birlikte adaletin imkânını sorguluyor.Yürümenin, temsilin, özrün, büyümenin, hatırlamanın yanı sıra hatırlatmanın ve daha birçok eylemin adalet ile ilişkisine bakıyor. Adalet deyince akla gelen mahkeme, suç ve ceza gibi başlıkların yanı sıra rap, çizgi romanlar, video oyunları, organ nakli ve kimsesizler mezarlığı gibi uzağa düşmüş olanları da merkeze alan söyleşilerde konuklar birikimlerini ve akıl karışıklıklarını paylaşıyor. Anadolu Kültür’ün aynı isimli podcast projesinin dökümünden oluşan bu kitap, pek çok yeni ve eski konu ve kavramla kesişen güncel bir atlas yaratıyor. “Hak, yargılama anlamlarına gelen Dike aynı zamanda yol demek. Dike, Themis’in kızıdır. Dike’nin barış ve iyi yasa anlamlarına gelen iki kız kardeşi vardır. Themis’in kız kardeşiyse hatırlama ya da hafıza anlamına gelen Mnemosyne’dir. Bu tanrısal varlıkların akrabalığı bize şunu söylüyor: Hatırlamak adalettir, unutmak ise adaletsizlik.” Nazile Kalaycı “Edebiyatın zaten adaletsizliğin ta kendisinden geldiğini düşünürsek, kimi zaman edebiyat öyle bir şey yapar ki adaletten vazgeçer. Var olan hukuk düzeninin teklif etmiş olduğu formel, alışıldık adalet fikrine saldırır ve bunun uğruna cinayet işler, kurban verir, kendini parçalar.” Sema Kaygusuz “Failin hafızası meselesinde şunu düşünüyorum: Anneannem mağdurdu ama dedem ne yapmıştı acaba? Bu soruyu kolay kolay sormuyoruz ama sormalıyız çünkü 1915’le dedelerimiz üzerinden de yüzleşmemiz gerekecek.” Fethiye Çetin “Defineciler, ulus devletin ölmesi gerekenler olarak gördüklerinin mezarlarını kazıyor; yerin üstünde olmasını istemediğini yerin altında da istemiyorsun.” Kübra Kurt Çalışkan “Zaten hikâyesini anlatmak istediğimiz insanlar mağdur ve bu insanlar hikâyesiz de kalınca iki kere mağdur edilmiş oluyor. Bir sosyoloğun çok güzel bir lafı var: ‘Bilmemeyi seçmek neyi bilmemeyi seçeceğine dair asgari bir bilgi gerektirir.’” Emin Alper “İnsanların ortak etik değerleri geliştirmeleri, adalet fikrini ve duygusunu canlı tutan ilke ve uygulamaların kurumlarca hayata geçirilmesiyle mümkün oluyor. Gücü elinde tutanların adaletsiz edimleri ise yönetilenleri de adaletsizliği benimsemeye teşvik ediyor. Cicero’nun yüzyıllar önce tespit etmiş olduğu gibi, adalet insanları birleştiriyor, adaletsizlik ayrıştırıyor.” Osman Kavala