“Bunları sonra oku olur mu Güzin? Al bunları, sakla. Bir gün öldüğümü duyarsan, olur da duyarsan, işte o zaman çıkar, baştan sona oku. Çünkü bizim hikâyemiz burada saklıdır.” Bu cümlelerle başlayan bir defterin, saklı kalmış hayat hikâyesi... Samim ve Güzin’in yolları, Ankara’nın ürpertici sokaklarında, sır dolu bir çeviri bürosunda kesişiyor. Okyanuslardan göklere uzanan korkutucu mitolojik figürler, karşı konulmaz aşkların gölgesinde kalan hayalet hikâyeleri ve birbirine yabancı insanların sırları, aşk ile harmanlanıyor. Mahir Ünsal Eriş’in güçlü kaleminden Samim’in sakladığı ve ondan saklanan sırlar, Güzin’in peşinden sürüklendiği geçmiş, ikisini birbirine bağlayan sıcak bir aşk hikâyesi içinde çözülüyor. Acaip, okurları derin bir duygusal yolculuğa çıkarırken, kendimize ve birbirimize dair karanlık yüzleşmelere de davet ediyor.