“16 Nisan 2017 tarihi, Türkiye’nin demokrasi mücadelesinde yeni bir aşamaya işaret etmektedir. Bu dönem, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra birçok önemli noktada belirleyici olmuş faşizan-kurumsal egemenliğin tamamen tasfiyesine yönelik son aşama olarak tanımlanabilir. Çünkü 16 Nisan 2017 Halk Oylamasında kabul edilen Anayasa Değişikliği, cumhurbaşkanlığı hükümet modeli açısından sadece pozitif hukuk sistematiğinde bir yenilenme adımı değildir. Bu, bütün boyutlarıyla siyasal sistemde reform başlatan bir adımdır. Bu kadar büyük bir önemi olan 16 Nisan Anayasa Değişikliğinin çeşitli boyutlarıyla analiz edilmesi gerekmektedir. Bu kısa çalışmada 16 Nisan Anayasa Değişikliği; zamanlama, politik-hukuk yaklaşımı, demokrasi ölçütleri ve içeriği açısından ele alınacaktır. Zamanlama konusu değerlendirilirken 15 Temmuz olaylarının analizine, siyasi ve hukuki sonuçlarına özel bir paragraf açmak gerekir. Bunun için 15-16 Temmuz Milli Demokratik Halk Devrimi zamanlamaya bağlı olarak ayrı bir başlık altında ele alınmıştır. Ayrıca kısa değinilerle; meşruiyet, mutabakat ve teklik hususlarında değerlendirme yapılacaktır. Son bölümde ise uyum düzenlemelerine ilişkin genel yaklaşımlar ve bazı somut konular ele alınmaktadır.”- Mehmet Uçum