Türkiye'de Ermeniler üzerine yapılan çalışmalar 1878 yılında imzalanan Berlin Antlaşması’ndan sonra başlayan ve 1915 tehcirine kadar cereyan eden olaylarla sınırlı kalmıştır. Bu tarihten önce Ermenilerin yerleşim yerleri, nüfus ve sosyo-ekonomik durumları hakkında yapılan çalışmalar yok denecek kadar azdır. Oysa Türklerle Ermenilerin ilişkileri Anadolu’nun ilk fetih yıllarından başlar. Bu dönem içinde geniş bir kültür alışverişine ve yüksek bir birlikte yaşama tecrübesine örnek oluştururlar. Türkler ve Ermeniler sadece idare edenler ve edilenler değil, aynı mahalle veya köyde komşu, tarlada veya pazarda iş ortağı, değirmende veya atölyede usta çıraktırlar ta ki bu sihir bozulana dek.Bu kitap, XVI. yüzyılda Anadolu coğrafyasında Ermenilerin sosyo-ekonomik yapıları, dağıldıkları sahalar, nüfus durumları, yerleşim yerleri ve bulundukları bölgelerde Müslüman nüfusa oranlarını incelemeye odaklanıyor. Çalışma yapılırken XVI. yüzyıla ait yüzlerce Tahrir Defteri, binlerce vesika gözden geçirildi. Yerli ve yabancı seyyahların eserleri, Türk ve Ermeni yazarların yayınları tarandı. Böylece ilk defa XVI. yüzyılda Anadolu Ermenilerine dair geniş bir değerlendirme ortaya konuldu.